top of page

Eslem Nurdan

Yazı hakkında uyarı: Bu yazı psikolojik ÅŸiddet, fiziksel ÅŸiddet ve benzerlerini içerebilir. Bu yüzden okumadan önce bu yazının okuyanın kiÅŸisel hayatıyla iliÅŸkilendirebileceÄŸi tetikleyici kısımlarının olabileceÄŸini dikkate alınız.

“Dünyada sadece ben varım zannediyordum.” 

​

Muhafazakâr bir aileye doÄŸdum. Belki babam deÄŸil ama annem öyle. Televizyonda Pride yürüyüÅŸleri ya da trans cinayetleri olduÄŸunda kanalı deÄŸiÅŸtirirlerdi. Üzerine çok yorum yapılmazdı. Ben de bunu kötü bir ÅŸey gibi algılıyordum. 5-6 yaşındaki bir çocuÄŸa “Trans kimliÄŸini biliyor muydun,” diye sorulamaz çünkü o zaman transın ne olduÄŸunu bile bilmiyorsun. BildiÄŸim tek ÅŸey “Büyüyünce evlenecek misin,” sorusuna hevesle cevap vermeleriydi. Ben hiçbir zaman evliliÄŸi hayal edemiyordum, bir kadınla aile kuracağım fikri çok uzak geliyordu. “Bende bir sorun var,” diyordum ve iyileÅŸeyim diye dua ediyordum. Çevremde hiç örnek yoktu, Ä°stanbul Åžile'de küçük bir yerde, çok izole yaÅŸadım. Herkes herkesi tanıyordu ve küçükken internete eriÅŸimim de yoktu. Dünyada sadece ben varım zannediyordum. 

​

Liseye geçip internetin de hayatıma girmesiyle erkek pornoları gördüm, kendimi erkek olarak tanımladığım zamanlardı. “Bunun sektörü bile var, tek deÄŸilim,” dedim. “Acaba Türkiye'de mi tekim,” dedim sonra. Türk Ä°fÅŸa gördüm, bunu insanların yaptığını, ortada bir hastalık olmadığını, normal olduÄŸumu idrak ettim. YavaÅŸ yavaÅŸ oldu. Liseye kadar dünyada sadece bende var zannediyordum.

​

Kendimi önce eÅŸcinsel olarak tanımladım. Twitter kullanmaya baÅŸladım ve “ben erkeklerden hoÅŸlanıyorum ve erkeklerle tanışmak istiyorum,” dedim. Küçük bir yerde yaÅŸadığım için öÄŸrenirler, adım çıkar korkusuyla çok geç baÅŸladım. Bunlar 16-17 yaşında Twitter’a girmemle baÅŸladı. Erkeklerle tanıştım, konuÅŸmam bir yere kadar güzel gidiyor ama olay benim penisime geldiÄŸinde rahatsız oluyor ve soÄŸuyordum. “Ben de böyle bir eÅŸcinselim,” diye düÅŸündüm. EÅŸcinselim ama penisimle ilgilenilmesini sevmiyorum. Sonra eÅŸcinsel arkadaÅŸlarım oldu. Onlara dedim ki “Bu durum sizi rahatsız ediyor mu?” Hepsi çok keyif aldığını ve güzel bir ÅŸey olduÄŸunu söyledi. Kendimi konumlandırdığım yerde bir sorun olduÄŸunu fark ettim. Ben oraya ait deÄŸildim. Åžöyle ki eÄŸer penisimin olması ya da cinsel esnada penisle ilgilenilmesi kötü hissettiriyorsa “Ben erkek deÄŸilim,” dedim. Aslında pasif hissediyordum. Mesela bir arkadaşım var, o da full pasif ama penisiyle ilgilenilmesi ve sakso çekilmesi hoÅŸuna gidiyordu. Bu asla benim isteyeceÄŸim bir ÅŸey deÄŸildi.

 

Telefonda birisiyle konuÅŸurken hoÅŸuma gidiyor, takılırım diyordum ama bana “Penisin…” deyince ipler kopuyordu. Sonra eÅŸcinsel, gay olmadığımı ÅŸu olayla bir kere daha fark ettim.  Twitter’da insanlara fotoÄŸrafımı attığımda “Çok feminensin,” diyorlardı. Bu benim hoÅŸuma gidiyordu ama feminen olma çabam da yoktu. Ben her zaman böyleydim. Ailemin yanında da böyle konuÅŸuyorum. Onlar da bu olaya çok alıştılar, belki onların da benimle alakalı birçok varsayımları var ama bunu konduramıyorlar. Twitter’daki gay erkekler tarafından da fobiye uÄŸradım bir ÅŸekilde ve beni aslında sırf daha feminen olduÄŸum için kendilerine denk görmediklerini söyleyenler oldu. Bu kötü bir tecrübeydi benim için ama ondan sonra ÅŸunu fark ettim; oradakiler benim oraya ait olmadığımı söylüyorlarsa “Bir sorun var,” dedim. “Yani gerçekten ben buraya ait deÄŸilim.” Sonrasında trans bir arkadaÅŸla tanıştım, onunla konuÅŸtum, ama asla kimseye bir ÅŸey söylemiyordum. Ben ÅŸu kimlikteyim diye bir ÅŸey yapmamak için sezgisel olarak insanlara söylüyorum. Ama artık bir yerden sonra sen kimsin dediklerinde “Gayim,” deyince kötü hissediyordum. Penisimin olması bir tek benim hoÅŸuma gitmiyordu. Bunun üzerine bayağı araÅŸtırdım. Trans arkadaÅŸlarıma çok fazla sorular sordum. Ä°lk söylediÄŸim kiÅŸi Helen’di, ona uzun bir mesaj attım. Aslında bunu neden böyle yaptım, neden telefonda söylemedim bilmiyorum ama o an utandım. Utanılacak hiçbir ÅŸey yok aslında.

​

Larin KayataÅŸ’la çok fazla sohbet ettim. Onlar da yardımcı oldu. Hormon nasıl kullanılmalı, ne yapmalısın diye. Bir ara testesteron durdurucu almayı düÅŸündüm. Çevremdeki insanlara sorduÄŸumda bana söyledikleri ilk ÅŸey “Sakın alma,” oldu çünkü sadece testesteron durdurucu alırsan vücudun hormonsuz kalır ve hormonsuz yaÅŸamak çok mümkün deÄŸil. Psikolojik olarak seni etkiler, depresyona girebilirsin dediler. 

​

“EÅŸcinsel olarak ve trans olarak yaÅŸamak çok farklı.”

​

EÅŸcinsel olarak ve trans olarak yaÅŸamak çok farklı. EÅŸcinsel yaÅŸayıp gizli yaÅŸayabilirsin ama trans olmak sadece seks hayatı deÄŸil, tamamen tüm görünümünü, toplumda sana olan bakışların tamamını deÄŸiÅŸtirebilecek bir ÅŸey olduÄŸu için aslında çok büyük bir zorluk. Mental olarak kendini hazırlaman gerekir. Helen de sürecinden bahsetti. Hasarlar oluÅŸabilir böbreÄŸinden tut beynine kadar… Tüm vücudumuz hormonlarla yönetiliyor ama östrojen için de ÅŸu an ne yazık ki ailemden bağımsız yaÅŸayamadığım için yakın gelecekte bir ÅŸey yapamıyorum. 

​

En baÅŸa dönecek olursak, bunu kabul etme sürecim böyle oldu. Bir çocukla buluÅŸacaktık. ÇocuÄŸu çok beÄŸenmiÅŸtim, güzel iletiÅŸimimiz vardı, fotoÄŸraf attım. Sakalımı kesmiÅŸtim ve gölgeleri gözüküyordu. “Sakalın mı var,” dedi. “Biraz var,” demiÅŸtim. “Ben bunu istemiyorum, kusura bakma,” dedi. Aslında orada eÅŸcinseller tarafından fobiye uÄŸradım. Bir de beÄŸendiÄŸim erkekler genelde hep heteroseksüel erkekler oluyordu. EÅŸcinseller için fazla feminen oluyorum, heterolar için de fazla maskülen ve ciddi anlamda bunalıma girdiÄŸim bir dönem vardı. Bunalımdayken ÅŸöyle bir ÅŸey oldu: ufak bir ÅŸey çıksa bile yüzümdeki sakalları sürekli alırdım ve yüzüm yara oldu. Sakalımın gölgelerinden dolayı beni beÄŸenmeyen çocuktan bir iki gün sonra lazere baÅŸladım çünkü gerçekten o gece o kadar kötü hissettim ki… O kiÅŸiye de kızamıyorum ama bir yandan da teÅŸekkür ediyorum çünkü böyle bir ÅŸeyle karşılaÅŸmasam baÅŸlama cesaretini hiçbir zaman bulamayacaktım. Lazer çok ufak gelse de aslında özellikle benim komünitemdeki insanlar için vücudundaki dış görünüÅŸten en ufak bir ÅŸeyi deÄŸiÅŸtirmek bile o kadar büyük bir özgüven katıyor ki. Mesela ilk yaptığım makyajı hatırlıyorum. Rezalet kötüydü, sakalım vardı ama beni iyi hissettirmiÅŸti. Normal bir insan, cis bir kadın için bu çok normal karşılanır ama bizim komünitemiz için aşırı önemli. Yani dış görünüÅŸünü eÄŸer istemiyorsan ve bunu yok etmeye baÅŸladıysan özgüveninde deli gibi bir artış oluyor. Lazerden sonra sakallarım çıkmıyor ve çok mutluyum.

 

“Aidiyetsizlik hissi dünyanın en korkunç ÅŸeyi bence ve hiçbir yere ait hissetmiyordum.”

​

Benim babam inÅŸaat iÅŸiyle uÄŸraşıyordu; iÅŸçileri vardı ve bizim bahçemizde kalıyorlardı. Ben 5 yaşımda orada biri tarafından tacize uÄŸradım. Bunu atlatmam çok zor oldu. Annemlere söylersem sanki beni öldürürlermiÅŸ gibi hissettim. Çocuksun ve çok mantıklı düÅŸünmüyorsun. BaÅŸlarda ÅŸöyle düÅŸündüm, hani derler ya “EÅŸcinsel ya da transseksüel olmak geçmiÅŸte kötü bir ÅŸey yaÅŸamakla alakalı.” BaÅŸlarda dedim “Ben kötü bir ÅŸey yaÅŸadım. Kötü bir ÅŸey yaÅŸadığım için acaba bu beni zorunlu olarak buna mı itti? Ben yoksa gerçekte böyle deÄŸil miyim?” Bunu çok düÅŸündüm ama bu olay olmasa da trans olurdum. Aileme hiçbir ÅŸey söyleyemiyordum ve beni hastaneye götürmüÅŸlerdi. Çok korkmuÅŸtum ve o adam hâlâ bizim bahçemizdeydi. Bahçeye çıkmak istemiyordum. Annemler bir yere gidiyordu mesela “Aman iÅŸçiler var, çocuklara bir ÅŸey olmaz bakarlar,” diye bizi bırakıyorlardı. Ben odamda bekliyordum. Zayıflamıştım; annemler vitamin veriyorlardı. Doktora da götürdüler, doktor bana “Sana bir ÅŸey mi yaptılar, ÅŸiddet mi görüyorsun,” diye sordu. Cevap veremiyordum. “Hayır,” dedim ve çok korkmuÅŸtum, o an doktor bir ÅŸey anlayacak ve aileme söyleyecek diye. BeÅŸ yaşından dokuz on yaşıma kadar dört yılım zehir oldu. Sonra kendime ÅŸunu söyledim “Çok kötü bir ÅŸey yaÅŸadım ama üstesinden gelebilirim.” Üstesinden de geldiÄŸimi düÅŸünüyorum.

​

Aidiyetsizlik hissi dünyanın en korkunç ÅŸeyi bence ve hiçbir yere ait hissetmiyordum. Åžöyle diyordum “Başıma bir ÅŸey gelse beni hangi taraf koruyacak? Ya da ben bir ÅŸey yaÅŸamak istesem hangi tarafla iletiÅŸime geçmem gerekecek?” Hiçbir yere ait hissetmiyordum. Her taraf sanki itiyordu. Åžu tarafta durmak istiyorum “Ama hayır, burada duramazsın. Burası sana uygun deÄŸil.” Buraya itiyorlar, buradakiler “Hayır, burası için fazla farklısın,” deyip o tarafa itiyordu. Aslında kendimi beÄŸenmeme ÅŸu anda da var ama bu konuda çok fazla yol kat ettiÄŸimi düÅŸünüyorum. Mesela instagrama post atabiliyorum, bir ara hiç atmıyordum. Bu süreç beni baya çirkin olduÄŸuma inandırmıştı ama sonrasında dedim ki “Hayır, insanların güzellik algısına uygun olmayabilirim ve bunda sorun yok. Yine de beni beÄŸenecek birileri vardır.” Sonra açıldım zaten. Twitterda oldu bu fobi olayları bu arada. Ama iyi ki bunlar olmuÅŸ çünkü böyle bir ÅŸey olmasaydı hâlâ kendimi eÅŸcinsel olarak tanımlıyor olabilirdim. 

 

“GüneÅŸlenirken vücudumun gözükmesi hoÅŸuma gitmiyor.”

​

Cinsiyet disforisi de yaÅŸadığımı düÅŸünüyorum. Mesela erkekler tuvaletine gidince hiç güvende hissetmiyorum çünkü çok rahatsız edici oluyor; o yüzden asla pisuvar kullanamıyorum. Ya da ailemle niÅŸan, düÄŸün ya da akrabalara gittiÄŸimizde giydiÄŸim kıyafetler ailem için çok kolay olmayan kıyafetler oluyor. Aşırı feminen giyinen bir insan deÄŸilim aslında, daha androjen gözükmeye çalışıyorum sadece. Annem ÅŸunu diyor “Bunu giyme sen bak ÅŸunu giy, ÅŸunu yeni aldın, daha böyle erkek kıyafeti gibi.” O yüzden ailemle bir yere gitmeyi sevmiyorum.  BaÅŸka bir örnek de normal ÅŸartlarda denize gittiÄŸimde ÅŸort giymek istemiyorum ya da üstüm çıplakken oturamıyorum. Bu arada belki hormonal bir farklılık da olabilir. GöÄŸüslerim erkek göÄŸsüne göre bir tık daha büyük ve gözükmesi hoÅŸuma gitmiyor, denize gittiÄŸimde mesela üstüme mutlaka bir gömlek alıyorum. GüneÅŸlenirken vücudumun gözükmesi hoÅŸuma gitmiyor. Åžöyle bir ÅŸey olabilir belki beÄŸendiÄŸim insanlar heteroseksüel olduÄŸu için onlar baktığında erkek vücudumu görsün istemiyorum, daha kadınsı hatları görsün. Bacaklarımı beÄŸeniyorum, bacaklarımı görsünler istiyorum ya da yüzümü görsün, boynumu görsün. En son Bodrum’da denize gittiÄŸimde oje sürmüÅŸtüm. GüneÅŸ gözlüÄŸüm vardı, bol bir gömleÄŸim, kısa bir ÅŸortum, ojelerim var ve saçım toplu…  içeri girerken adam “Buyrun hanımefendi,” dediÄŸinde çok hoÅŸuma gitmiÅŸti.

​

“Seks iÅŸçiliÄŸi yapmak zorunda kalacağım. Seks iÅŸçiliÄŸi yapanlara da saygı duyuyorum ama ben hayatımı bu ÅŸekilde idame ettirmek istemiyorum.”

​

Ä°lerde petrol mühendisi olmak istiyorum. Åžu an hevesliyim ama nerede çalışacağıma göre iÅŸler deÄŸiÅŸir. Avrupa ya da Amerika taraflarında çalışma ihtimalim var, veya Türkiye'nin belli bölgelerinde ya da Arap Emirliklerinde. Cinsiyet uyum sürecine baÅŸlamam zor olacak. Ve ailemden izole olamazsam muhtemelen hayatıma ÅŸu an göründüÄŸüm gibi devam etmek zorunda kalacağım. Bunu ÅŸu an ben de çok düÅŸünmek istemiyorum çünkü önümde okulum var. Bunu düÅŸünmek sanki eÄŸitim hayatımı ya da ÅŸu anki psikolojimi baltalayacakmış gibi hissediyorum. Ne zaman kendi hayatımı güzelce yönetebilirim iÅŸte o zaman düÅŸünmek istiyorum. Åžu an ailemden bağımsız yaÅŸayamıyorum ne yazık ki. Trans deneyimimi ailemle paylaÅŸsam, bırak trans deneyimini, eÅŸcinsellik olarak bile anlatsam algıları farklı olduÄŸu için muhtemelen bana sahip çıkmayacaklar, belki beni üniversiteden almak, ayaklarının dibinde kalmamı isteyecekler, bilmiyorum. Diyelim, kaçtım onlardan. Ne yapacağım? Ä°stanbul'da okuyorum. Kaldığım yurtta da muhtemelen kalamam. Çünkü ailem yerimi bilmiÅŸ oluyor. Seks iÅŸçiliÄŸi yapmak zorunda kalacağım. Seks iÅŸçiliÄŸi yapanlara da saygı duyuyorum ama ben hayatımı bu ÅŸekilde idame ettirmek istemiyorum. Çünkü bunun psikolojik tarafı çok büyük. Aslında sen bunu para için yapıyorsun ve bir yerde aslında rızan olmuyor ve bu bir ÅŸekilde tecavüz. Bunun sende yaratacağı travmaları düÅŸünürsen aslında sonrasında biriktirdiÄŸin paralar belki senin psikolojini toparlamaya, belki o kadar sorunun terapisini çözmeye yetmeyecek bile. Bu sürece girdiÄŸinizde bir yerden sonra arkanıza baktığınızda kimse olmuyor. Bazen arkadaÅŸlarımız bile bir yerden sonra biraz uzaklaÅŸmaya baÅŸlıyor. Neden, çünkü ihtiyaç sahibi oluyorsunuz ve onlardan bir ÅŸey isteyecekmiÅŸsiniz gibi düÅŸünüyorlar. Gerçekten ayaklarının üzerine basmak çok önemli. Tabii eÄŸer aileniz bu konuda daha ılımlı ise paylaşın bunu. Ama ılımlı deÄŸilse sadece gençliÄŸinizi zehir edersiniz.  Anneme sormuÅŸtum LGBTÄ° yürüyüÅŸüyle ilgili “ÇocuÄŸun böyle olsa soÄŸur musun, sen doÄŸurdun sonuçta?” “SoÄŸurum, bir yerden sonra bir tık uzaklaşırım,” dedi. Ama dedim “Bu kiÅŸi bunu seçmiyor.” “Olsun o da onun sınavı,” dedi. “Allah ona göre dert veriyormuÅŸ,” 

​

“Babam  bir gün ‘Erkek adam gibi konuÅŸsana ya,’ dedi.”

​

Benim kıyafetimle, konuÅŸmamla ilgili herkesin söylediÄŸi bir ÅŸey oluyor.  Kısa giyinen biriyim. Teyzemlere gitmiÅŸtik herkes ÅŸort boyuma laf ediyor. Sinirlendim odaya geçtim, annem geldi “Ne oldu,” dedi. “GiydiÄŸim kıyafete laf edecekse keÅŸke gelmeseydim.” dedim. “Sen niye takıyorsun? Annen karışmıyor baban karışmıyor onlara ne! Hatta daha çok çek yukarı,” dedi. Annemden bunu duymak güzel bir ÅŸey, güç kazandırıyor. 

​

DiÄŸer  bir örnek de konuÅŸmamla ilgili. Date’e çıktığım bir çocuk, oyuncu olduÄŸu için ses eÄŸitimi vardı “Sesin bazen inceliyor, bazen kalınlaşıyor. Bunu yaparken zorlanmıyor musun?” dedi. Anlamadım. Bilerek yaptığımı düÅŸündü. Ben bunu bilerek yapmıyorum. Evde de böyleyim; kalın, maço sesle konuÅŸmuyorum. Babam bir gün “Erkek adam gibi konuÅŸsana ya,” dedi. “Pardon?” dedim. “Düzgün konuÅŸ, karı gibi konuÅŸuyorsun,” dedi. O zaman ailemden hiç para almıyordum çünkü bir kafede çalışıyor ve iyi kazanıyordum. Dedim ki “Bu eve sizi özlediÄŸim için geliyorum. ÖzlediÄŸim ÅŸeyler de güzel aile anıları, sen böyle yapacaksan ben bu eve bir daha gelmem. Senden para almıyorum, bir ÅŸey almıyorum. Kendi hayatımın, kendi başımın çaresine çok güzel bakarım.” dedim. Biraz fazla sert konuÅŸtum belki, bilmiyorum. Ondan sonra babam bir daha hiçbir ÅŸey demedi. Ä°yi ki bu cesurluÄŸu yapmışım. Artık daha az karışıyorlar. 

​

“Anneannem beni ‘Orospu yapılım,’ diye severdi.”

​

Kız kardeÅŸim ve ablam var. KüçüklüÄŸümden beri beni de kız çocuÄŸu zannediyorlardı belli bir yaÅŸa kadar.  Anneannem beni “Orospu yapılım,” diye severdi. Ben de  anneme aÄŸlayıp “Senin bu anan bana orospu diyor,” demiÅŸtim. “O güzel çocuklara söylenir,” dedi. “Aaa öyle mi,” demiÅŸtim. Beni kız çocuÄŸu zannediyorlardı ve bu annemin biraz canını da sıkardı. Özellikle bana siyah, mavi, arabalı baskısı olan kıyafetler getiriyordu.

 

Evde baÅŸka erkek olmadığı için ablamla oynadım hep. Ablama Almanya’dan bir komÅŸu boncukları olan bir saç bandı getirmiÅŸti. Çok hoÅŸuma gidiyordu. Onu takıyordum ben de. Annem ben çok takıyorum diye sobaya atmıştı.  Kız kardeÅŸimle birlikte bebeklerle oynadım, araba oynamak istemiyordum. Annem bana aldığı arabaları kutusundan bile çıkarmazdım. Benim annem de çok saÄŸlam kafada olan biri deÄŸildi, küçükken bizi dışarıya bırakmazdı ve benim ilk oyun arkadaşım ablamdı.  O yüzden bahçemizde oynardım. Gerçekten böyle düÅŸününce güzel bir çocukluk da geçirdim. Biz parka gitmeyelim diye annem bahçeye demir salıncak, kaydırak aldırtmıştı. Okul arkadaÅŸlarımız bize geliyordu. ÇocukluÄŸumu yaÅŸama konusunda büyük imkân verdiler. Bu konuda asla onları kötüleyemem.

​

“Bu arada ablam tesettürlü deÄŸil ama kardeÅŸim tesettürlü, kız kardeÅŸimin bu konularda daha ılımlı olduÄŸunu düÅŸünüyorum.”

​

Annem de ilk defa bir erkek çocuk büyütüyordu. Sonuçta erkek, yersen iÅŸte. Bunu da bir sorun olarak görmedi ama kuzenlerime bakınca kuzenlerim daha farklı, daha bir erkek çocuklardı. kuzenlerimle oynamamı isterdi. Ablamla aramız çok iyiydi ama ablam transfobik, bunun sebebi de Türkçü biri olması. Ve pride yürüyüÅŸlerinde lgbti sloganlarının yanında baÅŸka sloganlar da atıyorlar. LGBTÄ° topluluÄŸunu kullanarak Kürdistan sloganı atmaları benim de çok canımı sıkıyor açıkçası. Çünkü ben oraya onu desteklemek için gitmiyorum. Bu ÅŸeyleri ailem görünce LGBTÄ° topluluÄŸunu aslında çok daha farklı bir taraf olarak görüyorlar. Ve bu onları rahatsız ediyor ve kendi çocukları, bu komünite içindeyse bu tarafı desteklemek zorunda ya da bu tarafı destekliyor olarak görüyorlar. Ablam bu yüzden çok hoÅŸlanmıyor bundan. Bu arada ablam tesettürlü deÄŸil ama kardeÅŸim tesettürlü, kız kardeÅŸimin bu konularda daha ılımlı olduÄŸunu düÅŸünüyorum. 

​

“Ama kuruluÅŸlardan ziyade bana lazercim çok ÅŸey kattı çünkü gerçekten tanımak ya da birkaç deneyim almak için çok iyi yerler. Lazercime gelen trans ablalar mesela…”

​

Bugüne kadar LGBTÄ°+ hareketiyle doÄŸrudan bir iliÅŸkim olmadı. Åžu anki aklım olsa direkt birebir görüÅŸmeyi denemek isterdim ama yapmadım. Daha çok oradaki yerlerle iletiÅŸime girmiÅŸ insanlarla etkileÅŸimim oldu. Bu kiÅŸiler zaten arkadaÅŸlarım da. Ara sıra ben onlara soru soruyordum, oradaki deneyimini bana aktarıyordu. Bu tarz toplulukların da yardım, destek konusunda çok yeterli olmadıklarını hepimiz biliyoruz. Yani sokakta kalsak mesela ne kadar yardımcı olabilirler, ya da ev bulabilirler mi? Barınma ayarlayabilirler mi? Bunlar da aslında üzerine ayrı olarak düÅŸünülmesi ve geliÅŸtirilmesi gereken ÅŸeyler. Ama kuruluÅŸlardan ziyade bana lazercim çok ÅŸey kattı çünkü gerçekten tanımak ya da birkaç deneyim almak için çok iyi yerler. Lazercime gelen trans ablalar mesela… 50 yaşında olan, zamanında hortum Süleyman’dan eziyet görmüÅŸ, o adamın dayağını birebir yaÅŸamış kiÅŸiler anlatıyor. Tabii burada Eski Harbiye olaylarından bahsetmek gerekir. Aslında duyduÄŸum kadarıyla zamanında Harbiye’de iÅŸe çıkanlar Trans kadın olduÄŸu için onları o bölgeden kazımak istemiÅŸler. Yani mülk sahibi olanların bile resmen ellerinden mülklerini almışlar. Bu olayın başında sanırım Hortum Süleyman var, eziyet çektiriyor. Zara Annenin bildiÄŸim kadarıyla sırtında, bunu belki söylemem çok doÄŸru olmayabilir, ÅŸiddet izleri varmış. Zamanında Zara öyle bir kadınmış ki böyle pudra falan bulamayınca makyaj yaparken unla makyaj yapıyormuÅŸ. Åžöyle durumlarda ne yapmamız gerekiyor diye soru sorduÄŸumuz zaman gerçekten yardımcı oluyorlar. 

​

DiÄŸer taraftan trans topluluÄŸunda da gerçekten çok bilgisiz insanlar var. Bir insanın beyanının ölçüt olduÄŸunun kesinlikle farkında deÄŸiller. Mesela aşırı feminen görünen birisi kendini erkek olarak tanımladığında “Bunun kafası karışık, yakında döner,” gibi ÅŸeylerle ÅŸüpheyle yaklaşılması hoÅŸ deÄŸil. Ya da aşırı maskülen görünüp, beyanını kadın olarak belirten birine “Sen mi kadınsın, ben senden daha kadınım,” denmesi de hoÅŸ deÄŸil. Bu yüzden çok bilgisizler. Tek ölçütü kendi sanıyor, benden daha feminense kadın, benden daha maskülense erkek gibi bir deÄŸer yargıları var. Bu ciddi anlamda bilgisizlik. Haliyle sonucunda da bir tür fobi çıkıyor ortaya.  Özetle beyanın esas olduÄŸunu kabul etmek gerekir. 

​

“Hani bir yere gittiÄŸimde her seferinde kimlik deÄŸiÅŸtirmekten sıkıldım ya da evde bana ‘OÄŸlum,’ dediklerinde rahatsız oluyorum.”

​

Bazen lazercime sadece sohbet etmek için bile gidiyorum ve gerçekten bana mentorluk yapıyor bir yerde. Bir keresinde “Ben galiba aileme açılacağım,” dedim çünkü çok bunalmıştım artık. Eve gidiyorum ama evde mutlu deÄŸilim, eve gidince bir ÅŸekilde onların istediÄŸi gibi davranmak zorundasın. Mesela ben makyaj yapmayı çok istiyordum bir dönem. Evdeyken yapamıyordum. Arkadaşımın evinde yapıyordum ve övgü alıyordum, güzel ÅŸeyler söylüyordu. Artık dedim ki “Gerçekten ben rahatlamak istiyorum.” Hani bir yere her seferinde gittiÄŸimde kimlik deÄŸiÅŸtirmekten sıkıldım ya da evde bana “OÄŸlum,” dediklerinde rahatsız oluyorum. Mesela annem bazen “PaÅŸam,” diyor. “Anne” diyorum “deme ÅŸunu, çocuÄŸum de, paÅŸam ne ya,” diyorum. “Olsun, oÄŸlum deÄŸil misin,” diyor ama hoÅŸlanmıyorum. Bu tarz ÅŸeyler belki çok aşırı abartılmayacak ÅŸeyler ama bir yerden sonra o küçük ÅŸeyler o kadar büyük geliyor ki sana, tolere edemiyorsun. 

​

Lazercime de “Anne,” diyorum bu arada. “Anne,” dedim “ben galiba aileme açılacağım.” Bana ÅŸunu söyledi “Åžu an kendi evin var mı? Altın bileziÄŸin var mı? Böyle yaparsan sadece kendi topuÄŸuna sıkarsın. KeÅŸke ben senin yerinde olsaydım da birazcık daha güzel bir hayat yaÅŸasaydım çünkü ben de aileme erken açıldım, evden atıldım zamanında, seks iÅŸçiliÄŸi yapmak zorunda bırakıldım. Birazcık daha sakin düÅŸün, gel bana sohbet edelim, bana gel, oraya gitme. DilediÄŸinde burada da kalabilirsin,” dedi. Gerçekten onunla iletiÅŸimim beni bu konuda çok besledi. Artık böyle mantıksız karar alma ihtimalim olduÄŸunda lazercimi arıyorum. 

Bu yazıda paylaşılan görüÅŸler ve içeriÄŸin sorumluluÄŸu yalnızca ve tamamen görüÅŸmeciye aittir ve hiçbir ÅŸekilde

BaÅŸka Birisi ekibinin ve Hakikat, Adalet ve Hafıza Merkezi’nin görüÅŸlerini temsil etmez.

Önceki
Sonraki
bottom of page