top of page

Uraz Batu

Yazı hakkında uyarı: Bu yazı psikolojik ÅŸiddet, fiziksel ÅŸiddet ve benzerlerini içerebilir. Bu yüzden okumadan önce bu yazının okuyanın kiÅŸisel hayatıyla iliÅŸkilendirebileceÄŸi tetikleyici kısımlarının olabileceÄŸini dikkate alınız.

“ÇeÅŸitli erkek oyunları oynardım ve erkeklerle takılırdım çünkü kızlar çıkıp kart oyunları, gülle atma oyunları oynamazdı.”

​

YaÅŸadığım ÅŸeyin adının ne olduÄŸunu bilmiyordum. Halamın kızı, ablamın arkadaÅŸları, okul arkadaÅŸlarım, boks hocam ve boksa gelen kızlar ilgimi çekiyordu.  DoÄŸuluyum ve doÄŸup büyüdüÄŸüm yerde kadınlar erkeklerle evlenir ve çocuk yapar. ÖrneÄŸini görebileceÄŸim, özenebileceÄŸim, yaÅŸadığım ÅŸeyi tanımlayabileceÄŸim bir çevre de yok.

​

Ortaokulda bir kıza âşık olmuÅŸtum, açılamadım çünkü ben de yaÅŸadığım ÅŸeyin adını ve o insana nasıl açıklayacağımı bilmiyordum. LezbiyenliÄŸin ne olduÄŸunu biliyordum ama kendimde  hissetmiyordum. “Ben lezbiyen deÄŸilim,” diyordum. Anlamaya çalışıyordum ne olduÄŸunu. Ona 6 ay kadar arkadaÅŸça yaklaÅŸtım, kendisi de heteroseksüel bir kadın. Altıncı, yedinci sınıftaydık ve aynı yaÅŸlardaydık. Ä°lk o açılıp duygularını söyledi. Ben de o açılınca tabii arkasını getirdim. Dört senelik bir iliÅŸkimiz oldu ve bu süre boyunca kendimi buldum. Ondan sonra zaten çorap söküÄŸü gibi geldi. O iliÅŸki içerisinde daha önce yaÅŸadıklarımın hepsi yapboz parçası gibi tek tek oturdu.

​

Babam küçüklüÄŸümüzden beri yurt dışına gidip gelen bir insandı. Kendisi de pek baba sevgisi görmediÄŸi için bize de gösteremedi. Baba-evlat iliÅŸkisinin ne olduÄŸunu bilmiyorum. Sadece babaya karşı olması gereken bir saygıyı biliyorum. Küçükken hep sokaklardaydım. ÇeÅŸitli erkek oyunları oynardım ve erkeklerle takılırdım çünkü kızlar çıkıp kart oyunları, gülle atma oyunları oynamazdı. Bisikletim vardı ve ona çeÅŸit çeÅŸit modifiye yapardım kendimce. 

​

Biraz büyüyünce anneme önce birkaç arkadaşımı gösterdim ama onlar butch lezbiyendi; saçları kısaydı. Kış ayı olduÄŸu için uÄŸraÅŸamadığımı ve saçlarımı kestirmek istediÄŸimi söyledim; bir bahaneyle alıştırmak istiyordum. Annem baÅŸta reddetti. Bergüzar Korel o esnada saçını kısa kestirmiÅŸti. Annem de o kadın oyuncuyu çok sevdiÄŸi için ben de biraz ona iÅŸleyince “Tamam bu Bergüzar Korel'inki gibi kestirebilirsin,” dedi. Kuaför “Ä°stersen enselerini de tıraÅŸ edeyim,” dedi. Arkamı döndüÄŸümde annem kabul etmeyen bir bakış attı. Ben de ağırdan almam gerektiÄŸini bildiÄŸim için “Hayır,” dedim. Sonuçta yaÅŸadığım hiçbir ÅŸeyi bilmiyordu annem. Maskülen bir saç tıraşı ile eve geldim. Babam beÄŸenmedi ama büyük bir tepki de vermedi. Kış ayı olduÄŸu için zaten sweatshirt giyiyordum, tarzımda herhangi bir sıkıntı yoktu. Yaza doÄŸru biraz daha oversize bir tarza geçiÅŸ yaptım. Dar kadın kıyafetleri, croplar, sütyen gibi iç çamaşırı giymedim hiç.

 

“Artık orada düzenli bir saç stilim vardı. Saçlarımı perma yaptırmıştım. Fevkaladenin fevkinde bir yakışıklıydım.”

​

Bir gün, saçlarımı kestirdikten bir ay sonra, okul çıkışı bir berbere gidip ansızın ensemi aldırdım. Eve geldiÄŸimde önce annem ve ablam ÅŸok geçirdi “Bu hâlle biz insan içine nasıl çıkarız,” diye. “Bu nasıl bir kız denmez mi?” Kendi fikirlerinden çok çevreyi önemsediklerini gördüm. Birkaç hafta sorun yaÅŸadık. 4 ay saçlarımı tıraÅŸ etmeme izin vermediler. O dönemde aÅŸçılık okurken Antalya’da stajım vardı. Staja gitmeden önce saçlarım 4 ay boyunca o ÅŸekildeydi ve ensemdeki saçlarım iyice uzamıştı. Göze batmasın diye Antalya'ya gideceÄŸim gün bir kere daha ense tıraşı oldum ama yine sorun yaÅŸandı. “Nasıl olsa gidiyor” deyip daha az tepki vereceklerini düÅŸünmüÅŸtüm. Sonra 6-7 ay kadar Antalya'da kaldım. Artık orada düzenli bir saç stilim vardı. Saçlarımı perma yaptırmıştım. Fevkaladenin fevkinde bir yakışıklıydım. Ailem benimle uzaktan görüÅŸmeye devam ederken de hoÅŸnut deÄŸildi. On gün boyunca annemle görüÅŸmediÄŸimi bilirim. Ama tabii o çok üzülüyor ve görüÅŸmek istiyordu. Yine de görüÅŸemedik. Tartışıyorduk çünkü saçımdan dolayı. 

​

Antalya’dan dönmeme bir ay kala ablam aradı ve “Bu durumun normal olduÄŸunu düÅŸünmüyorum ve bu iÅŸin içinde bir ÅŸey olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Bir tane de psikolog ayarlıyorum, bir görüÅŸmeye gidelim,” dedi. Ben bunu onlara zaten daha öncesinde teklif etmiÅŸtim. Onların da kafasına yatmış, güzel bir psikolog ayarlanmıştı. PsikoloÄŸa gittiÄŸimizde önce annemi aldılar, durumumu konuÅŸtular. Sonra beni aldılar. Psikologla konuÅŸurken yılların birikimi olduÄŸu için çok aÄŸladım O da “Ä°stediÄŸin kadar aÄŸla, hem rahatla hem konuÅŸ,” dedi. Not aldı benim söylediÄŸim her ÅŸeyi. “Bu dönemde buraya çok fazla LGBTÄ°+ birey geliyor ve dürüst olmak gerekirse, bir kısmından emin olamıyorum ama sen adım kadar emin olduÄŸumçok zeki bir çocuksun,” dedi. Bu yaÅŸanırken 17 yaşıma yeni girmiÅŸtim. Ben de mutlu oldum ama diÄŸer taraftan korkuyordum psikolog acaba beni mi geçiÅŸtiriyor, diye. Sonra ben çıktım. Bizimkiler ÅŸaşırdı aÄŸlamama. Ben dedim ki “Bir ÅŸey yok, sakin olun.” Sonra annemle ablamın ikisini birden aldılar. Onlar çıktığında kavga kıyamet kopacak sanıyordum ama hiçbir ÅŸey yokmuÅŸ gibi ablam “Hadi yemeÄŸe gidelim,” dedi. Çok normal devam ediyoruz. Hiçbir ÅŸey konuÅŸmuyoruz bu konuyla ilgili. 

 

“Åžu anda da, önümüzdeki senelerde de hep tolerans tanıyacağım onlara çünkü onun eline doÄŸmuÅŸ bir bedeni farklı bir ÅŸekilde geri veriyorsun.”

​

Bir gün artık yavaÅŸ yavaÅŸ sülalede öÄŸrenilmeye baÅŸladı; annem anlatıyordu kız kardeÅŸlerine, erkek kardeÅŸine. Beni bir gün markete göndereceklerdi. Ben de o konunun konuÅŸulacağını bildim, telefonumu unutmuÅŸ gibi yapıp ses kaydını açıp telefonu masaya bıraktım. DöndüÄŸümde telefonu yavaÅŸça masadan aldım, ses kaydını kapattım. Gece olup herkes uyuyunca taktım kulaklığımı, dinledim. Onların benimle konuÅŸmama sebebi psikoloÄŸun “Åžu an zaten kendini farklı bir bedende hissediyor. Ruhen zaten farklı bir bedende. Üstüne gitmeyin, bir cahillik yapıp evi terk edebilir,” demesiymiÅŸ. Bu sebepten benimle konuÅŸmamışlar. Annemden o sıralarda bana kızım demesini istemiyordum. “ÇocuÄŸum, evladım veya atanmış ismimle artık nasıl hitap etmek istersen. Ama bana kızım kelimesini kullanma, ben seni zora sokmayacağım oÄŸlum da deme,” diyordum. Sonra ses kaydında annem bunu dayıma anlatıyor. Dayım da “Kızım demeyi falan bırakmayın,” diyor. Annem biraz etkilendi ondan ve bana tekrardan kızım demeye baÅŸladı. Onun atışması oldu belli bir süre. O da psikolojik olarak, bir anne olarak çaresiz kaldı bence. Åžu anda da, önümüzdeki senelerde de hep tolerans tanıyacağım onlara çünkü onun eline doÄŸmuÅŸ bir bedeni farklı bir ÅŸekilde geri veriyorsun. Onların psikolojisi açısından da düÅŸünüyorum. Benimki kadar eminim onlarınki de zordur.

​

Babam bu esnada hâlâ bilmiyor. Sadece annem psikologdan döndükten sonra çocuÄŸunla artık ilgilenmelisin, diye durumdan bahsetmiÅŸ. Bir gün yatıyordum. Babam geldi ve “Erkek rolü yapmayı bırak,” dedi. “Rol mü,” dedim ve gülümsedim. “Tamam,” dedim, “Yapmam artık rol.” Zaten rol yapmadım. O yüzden bırakmamı gerektirecek bir ÅŸey olmadı. YavaÅŸ yavaÅŸ durumum anlaşılmaya, babam da biraz rahatsızlık duymaya baÅŸladı. Ä°yi anlaÅŸamadık babamla, tartışıyorduk. 

​

Okul bitti, Mersin’de sürece baÅŸlayacağım için tamamen orada kalmak istedim. Babam tabii artık bildiÄŸi için, hatta halamların da haberi oldu, homofobik söylemlerle karşılaÅŸtım ama destekleyen kuzenlerim de oldu. Babam “Cinsiyet deÄŸiÅŸtirirsen evden gidersin ve bu semte uÄŸrayamazsın,” dedi. Ben de kabul ettim, zaten evde duran biri deÄŸilim. Artık yıllar içerisinde ne olur bilmiyorum ama kabul ettim. Annem ve ablam kabullenmesi zor olsa da arkamda durdular. Ablam evlendi ve eniÅŸtem de çok destek oldu. Åžu anda da bir operasyon geçirdim. Mastektomi, göÄŸüs ameliyatı oldum. Ablam hemÅŸire ve onlarla kalıyorum ÅŸu an. Ä°kisi de destek oluyorlar. Annem tabii ki de ilgileniyor. Her ne kadar kabullenmesi zor olsa da yine de arkamda durdular. Beni yalnız bırakmadılar. Çok önemli bir ÅŸey benim için.

 

“Açıklama yapmak mecburiyetinde kalıp ben erkek deÄŸilim diyorsun. O mecburiyeti yaÅŸadım birkaç kere.”

​

Ä°lk çalışma hayatım, maskülen bir biçimde, Antalya'da bir otelde baÅŸladı. Oraya gitmeden biraz tarzımı deÄŸiÅŸtirdim; feminen bir biçimde tanıyıp maskülen hâlime alışmak zorunda kalmasınlar, bana da bu zorluÄŸu yaÅŸatmasınlar diye. Bütün hayatımı planlı yaÅŸarım çok küçük yaÅŸtan beri. On üç yaşındayken on beÅŸ yaşımın planını yapıyordum. Antalya'ya da bu ÅŸekilde plan yaparak gitmiÅŸtim. Biraz da feminen olduÄŸum, aynı zamanda saçlarım çok kısa ve tıraÅŸlı olduÄŸu için insanlar sadece anlamaya çalışıyordu. Oradaki usta-çırak iliÅŸkilerim sıcak kanlı ve iyi niyetli olduÄŸum için yolundaydı. SaÄŸlam temeller atmıştım, çalışma ÅŸeklimi ve disiplinli oluÅŸumu seviyorlardı. Bir süre sonra da artık mutfakta iÅŸ ÅŸuna döner: eÄŸer çalışıyorsan, yaptığın iÅŸin karşılığını veriyorsan insanlar senin hayatınla ilgilenmez. “Laf olsun torba dolsun”, bu her iÅŸletmede olur. Burada da oluyordu ama biraz da vurdum duymaz olmak gerekiyor. “Erkek gibi,” deniyordu ama duymazdan geliyordum.

​

KimliÄŸim nedeniyle kadın soyunma odasını kullanıyordum. Bebek yüzlü bir erkek çocuÄŸu sanıyorlardı. Açıklama yapmak mecburiyetinde kalıp ben erkek deÄŸilim diyorsun. O mecburiyeti yaÅŸadım birkaç kere. Sonra zaten artık oteldeki insanlar, soyunma odasındaki insanlar da bana aÅŸina oldukları için sorun da olmadı ve o otelde iki üç sene çalıştım. BaÅŸka bir yere bakmadım, orada rahattım.

​

Mersin'e süreç için döndüÄŸümde bir durum oldu. Bir balık restoranında çalışıyordum. Mersin'in Tarsus ilçesi Antalya'ya göre kafa yapısı olarak biraz daha geri kaldığı için insanlar anlamakta zorlandı. Orada patronun bir tanıdığının oÄŸlu olan yirmili yaÅŸlarda bir garson vardı. Hayatı hızlı yaÅŸadığını falan söyleyip duruyordu. Bana da arada laf atardı. Samimiyet kurmak istedi benimle. Ben de benim kalemim olmadığını düÅŸündüÄŸüm için samimiyet kurmadım. Bir gün argo, terbiyesizce bir kelime kullandı. O benim lezbiyen olduÄŸumu düÅŸünüyormuÅŸ. Çünkü akıl sadece oraya kadar yetiyor. GeniÅŸ kapsamlı düÅŸünemiyor, sorarak da öÄŸrenmeyi tercih etmiyor. “Sizde kemerle mi oluyor,” diye cinsel açıdan arsız bir soru sordu. Ben tabii yaygara kopardım. Yani lezbiyen de olsam cinsel açıdan kemerle de olsa bu seni ilgilendirmez. Benim görüÅŸüm bu yönde. Oranın patronu da o kiÅŸiye gereken cevabı verdi, bir köÅŸeye çekti. Birkaç gün sonra iÅŸten çıkmak istediÄŸimi dile getirdim. Oranın bana ihtiyacı vardı ama benim onlara ihtiyacım yoktu. Restoran sahibi “Çıkmanı istemiyorum, iyi çalışıyoruz. Ben seni buradaki ÅŸef yapacağım. EÄŸitelim birbirimizi. Ben konuÅŸtum o insanla, bir daha zaten böyle bir ÅŸey olmayacak,” dedi. O kiÅŸi de benim çıkacağımı duyunca bu sefer yumuÅŸak davranmaya baÅŸladı. Ama artık kafada bitmiÅŸti, saygısızlığa tahammülüm yok. Her ÅŸeyin affı oluyor ama saygısızlık ve çizgi aÅŸmanın affı olmuyor. Zaten kafada da bitirdiÄŸim için artık kalamayacağımı söyleyip o iÅŸyerinden ayrılmıştım.

​

Åžimdi önümde iki ameliyat var. Biri rahim ve yumurtalık aldırma ameliyatı, biri de penis ameliyatı. Önümüzdeki sene rahim ameliyatını olmayı düÅŸünüyorum. Penis ameliyatını biraz daha zamana yayacağım çünkü ciddi ve riskli bir ameliyat. Gerekli doktoru da bulmak için zamanım olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Zaten yaşım genç. 

​

“Süreci bitirelim, yuvamızı kuralım, evimize gidelim, iÅŸimize gelelim, evimize gelelim, iÅŸimize gidelim tarzında…”

​

Yuva-aile kavramı bende çok önemli bir yer ediniyor. Ciddi iliÅŸki odaklı biriyim, bu yaşıma kadar iliÅŸkilerim genelde ciddi oldu. Ben hayatımdaki kadınla bir an önce bir bir yuva kurmak, bir de bir evlat hayali kurarım.

​

Gelecek hedeflerim arasında kendi iÅŸimi kurmak da var. Ticaret odaklı biriyim. Al sat yapmayı, kendim bir ÅŸeyler keÅŸfedip bunu satışa sunmayı veya baÅŸkasının keÅŸfettiÄŸi bir ÅŸeyi baÅŸka bir hâle getirip bunu satışa sunmayı, bunlarla ilgilenmeyi severim. Teknolojiden de anlayan biriyim. Bir aÅŸçı olduÄŸum için yemek üzerinden sektöre böyle küçük bir giriÅŸ yapıp iÅŸlerimi zamanla büyütmek istiyorum. Yurt dışında da iÅŸ olanaklarımız var. Turnayı nereden vurursam artık, öyle söyleyeyim. Türkiye'de de yaÅŸayan bir genç olarak hayatımı en iyi ÅŸekilde idame ettirmeye çalışacağım. Küçük yaÅŸtan beri en büyük planlarım arasında bu var zaten, hep bunun için çabaladım. BaÅŸka da bir isteÄŸim yok. Aslında benim hayatım biraz böyle, bence düz. Süreci bitirelim, yuvamızı kuralım, evimize gidelim, iÅŸimize gelelim, evimize gelelim, iÅŸimize gidelim tarzında. 

​

“... Çünkü hepimiz aynı ipte yürüyoruz.”

​

“GençliÄŸin Yüzleri” adlı bir projede LGBTİ+ ve trans bireylerle alakalı yaptığım konuÅŸmalar olmuÅŸtu. Nefret söylemlerini, zorbalıkları, ÅŸiddeti konuÅŸmuÅŸtum. Aynı zamanda da genellikle trans bireylerin olduÄŸu bilgi edinme gruplarında kendi bildiÄŸim en doÄŸru bilgiyi aktararak yardımcı olmaya çalışıyorum. Ä°htiyacı olan arkadaÅŸlarımı danışman arkadaÅŸlarıma yönlendirip iÅŸlerini kolaylaÅŸtırmaya çalışıyorum. Sosyal medya mecraları üzerinden bildiÄŸim bilgileri kısa ÅŸekilde paylaÅŸmaya çalışıyorum. DediÄŸim gibi, en doÄŸru yolu göstermeye çalışıyorum. Bu iÅŸi bir kazanç getirme haline dökmedim. Dökersem de yarın bir gün en onurlu ÅŸekilde yapmayı tercih ederim çünkü hepimiz aynı yolda aynı ipte yürüyoruz. Ä°nsanlara sırf maddi güç uÄŸruna yanlış bilgi vererek canlarını yakmayı hiç istemem. Çünkü bizzat kendim yaÅŸayıp deneyimliyorum ve benden sonra yaÅŸayacaklar için en doÄŸru bilgiyi vermek isterim.

​

“18 yaşındayken kendime verdiÄŸim bütün sözleri tuttum. Åžimdi sıra 19 yaşında kendime verdiÄŸim sözleri tutmakta.”

​

Åžu anda da yakın olduÄŸum bütün arkadaÅŸlarıma ameliyatla ilgili yaÅŸadığım bütün süreci anlattığımda “Nasıl ya! Bize daha öncesinde üç günde ayaÄŸa kalkıyorsun, hemen ÅŸuralara gidiyorsun dendi,” diyorlar, bana da öyle denmiÅŸti. Ben ameliyattan çıkıp normalde farklı bir ÅŸehre gezmeye gidecektim ama çok daha tersi bir durum olduÄŸunu gördüÄŸüm için biletimi tekrardan yaÅŸadığım yere, Mersin'e çevirdim. Gelip evimde istirahat etmeye baÅŸladım ve bugün on altıncı günüm. Hâlâ kesinlikle toparlanmış deÄŸilim, aÄŸrılarım devam etmekte. Bu yüzden insanlara doÄŸru yolu göstermeye çalışıyorum. Yani bilmediÄŸim ÅŸeyleri ekleyip üstüne kimseye bu ÅŸekilde bir yanlış harekette bulunmadım. Yalan söylemedim, tasvip de etmiyorum. Tabi bu benim sürecimdi, baÅŸkalarınınki daha farklı da ilerleyebilir.

​

Benim söylemek istediÄŸim bir ÅŸey de aile, çok önemli. Hepimiz ailemizle  zorlu ÅŸeyler yaşıyoruz bu süreçte. Kimisinin ailesi ile olan sınavı altı yıl sürer, kimisininki bir yıl sürer. Bu biraz da sizin ailenizi nasıl yönlendirdiÄŸinize baÄŸlı. Ben bir ÅŸeyleri yapmak için neredeyse reÅŸit olmaya yakın bir yaÅŸa kadar bekledim. Trans birey olduÄŸumu öÄŸrendiÄŸimde yanlış hatırlamıyorsam on üç yaşındaydım. O yaÅŸta bunu onlara söyleseydim sen daha çocuksun deyip elimdeki teknolojik aletleri alıp beni bir süre hapsedip sonra düzeleceÄŸimi düÅŸüneceklerdi. Aslında beni yıpratan ÅŸeylerden biri de içime atmam oldu. Hep içimde yaÅŸadım. Bir fevrilik yapıp ailelerine bir ÅŸeyi zamanı gelmeden söylemeye kalkışmasınlar, aileleri elbette ki ters tepki verecektir. O tepkiyi aldıkları gibi evden gitme fevriliklerinde bulunmasınlar, aile çok önemli. Özellikle trans birey arkadaÅŸlarım için: en ufak bir operasyon geçirdiÄŸinizde bile ameliyattan uyanıp gözlerinizi ilk açtığınızda aklınıza gelen ÅŸey aileniz oluyor. Benim söylemek istediÄŸim en önemli ÅŸey, ailenizi olabildiÄŸince yakında tutun. Çünkü yarın bir gün sizler de aile kurmak için bir ÅŸeyler yapıyor olacaksınız.

​

Benim savaşım biraz erken baÅŸladı. Akranlarıma göre bir ÅŸeyleri çok daha erken fark ettim ve kendime hep verdiÄŸim bir söz vardı. 18 yaşıma gelir gelmez, haklarımı elime alır almaz gereken her ÅŸeyi yapacaktım. 18 yaşıma girdim ve sürecimi baÅŸlattım. Åžu anda hormon iÄŸnelerimi kullanıyorum. 19 yaşıma girmeden on gün önce de ilk ameliyatımı oldum. Yani 18 yaşındayken kendime verdiÄŸim bütün sözleri tuttum. Åžimdi sıra 19 yaşında kendime verdiÄŸim sözleri tutmakta.

Bu yazıda paylaşılan görüÅŸler ve içeriÄŸin sorumluluÄŸu yalnızca ve tamamen görüÅŸmeciye aittir ve hiçbir ÅŸekilde

BaÅŸka Birisi ekibinin ve Hakikat, Adalet ve Hafıza Merkezi’nin görüÅŸlerini temsil etmez.

bottom of page